Institut AllergoSan

Merkezi Graz'da (Avusturya) bulunan Allergosan Enstitüsü 25 yıldır probiyotik bakteriler, bitki ekstreleri ve mineraller gibi doğal maddelerden oluşan ürünlerin araştırılması ve geliştirilmesi üzerinde çalışmaktadır. Ürünler uluslararası tanımlanmış kalite kriterleri uyarınca seçilir ve en yüksek talepleri karşılar. Mag. Anita Frauwallner "bağırsak" konusunda kapsamlı çalışmalar yürüten bir araştırma merkezi olan Allergosan Enstitüsü'nün yöneticisidir. Bayan Frauwallner Graz'ın en köklü eczanesinin sahibi ve "Avusturya Probiyotik Tıp Derneği'nin" başkanıdır.

Tıp, biyoloji, eczacılık ve biyokimya alanından dünya çapında tanınmış araştırmacılarla yürütülen iş birliği sayesinde doğal tedavilere yönelik saygın bir araştırma ve uzmanlık merkezi kurulabilmiştir.

Felsefe - Sağlık ve prevensiyon

Modern yaşam tarzı çoğunlukla yanlış beslenme ve stresli bir günlük yaşamla karakterizedir ve sindirim sistemimizde görülen işlev bozukluklarının çoğalmasına yol açmıştır. Bunların arasında inflamasyonlar, alerjiler ve metabolik bozukluklar yer alır. Şimdiye kadar bu zorlukların üstesinden gelebilmek için ilaç ve kimya sanayi ve modern tıbbın bulduğu çözümler pek de tatmin edici değildir. Allergosan Enstitüsü'nün yaklaşımı tamamen farklıdır: Bu yaklaşımın hedefi insanın sağlık temelini henüz hastalıklar oluşmadan güçlendirmek ve bunu doğanın bize sundukları ile yapmaktır.

Firma tarihçesi

Mag. Anita Frauwallner

Allergosan Enstitüsü 1991 yılında kurulmuştur. Enstitü, hastaları için alerjen bakımından "temiz" gıda maddesi ve ilaç ihtiyacı duyan ve bu konuda eczacı Mag. Friedrich Frauwallner'ın yardımına başvuran 20 doktorun fikriyle kurulmuştur. O dönemdeki hastalarımızın birçoğu yıllardır atopik egzama veya psoriasis gibi kronik deri hastalıkları ile mücadele etmekteydi ve en sonunda rahatsızlıklarında bir rahatlama sağlayabilmişlerdi.

1992 yılında Mag. Anita Frauwallner enstitünün yönetimini devraldı ve bir insanın sağlığının büyük ölçüde sağlıklı bir sindirime bağlı olduğu yönündeki bütüncül tıp yaklaşımının hız kazanmasını sağladı. 1993 yılından itibaren alerjen içermeyen besin maddelerinin ve ortomoleküler gıda takviyelerinin yanı sıra ilk probiyotikler piyasaya sürüldü.

Allergosan Enstitüsü atopik egzama ve psoriasise karşı geliştirilen cilt bakım serisi JAVACELL ile olağanüstü bir başarı elde etti. Mag. Frauwallner çifti Graz'da bulunan ortak eczanelerindeki yoğun müşteri ilişkileri sayesinde "içten ve dıştan" bütüncül bir konseptin onlarca yıldır rahatsızlıklarla mücadele eden kişilerin bile tekrar sorunsuz bir yaşama kavuşmasına nasıl yardımcı olduğuna yakından şahit olabilmişti.

Mag. Anita Frauwallner 2001 yılında eczanenin satışını gerçekleştirdikten sonra kendini daha yoğun bir şekilde Allergosan Enstitüsü'ndeki araştırmalara vermiştir. Probiyotik gıda takviyeleri ve ortomoleküler vitamin ve mineral içerikli bitkilerin gücünün kombine edilmesi başarı faktörü olmuştur. Yurt içi ve yurt dışındaki farklı üniversitelerde geçirdiği uzun yıllardan sonra 2006 yılında Mag. Anita Frauwallner'in oğlu Mag. Bernd Assinger de başarı grafiğini daha da yükseltmek için enstitünün yönetimine katılmıştır.

Araştırma

Enstitü 25 yıldır tüm dünyadan doktorlar ve bilim insanları ile bağırsak konusu üzerinde iş birliği içinde çalışmaktadır ve mükemmel araştırma sonuçlarına sahiptir. Geleneksel Çin Tıbbı, Ayurveda veya Hildegard von Bingen'in öğretileri gibi bütüncül sağlık öğretilerinde çok doğal olarak görülen bilgiler günümüzde araştırma sonuçları ile yeniden keşfedilmekte ve bilimsel olarak gerekçelendirilmektedir. Antibiyotiğe bağlı diyare tedavisinde tıbbi açıdan uygun probiyotiklerin kullanılabileceği uzun süredir bilinmektedir ve bunun 2008 yılında American Journal of Gastroenterology'de kapsamlı bir şekilde yayınlanması sayesinde Allergosan Enstitüsü'nün ürünleri geniş bir tıbbi kitleye tanıtılmıştır.

Günümüzde, adipozite veya stres kaynaklı depresyonlar gibi tipik sivilizasyon hastalıklarından mustarip olan insanlar için önümüzdeki yıllarda yeni tedavi yaklaşımları sağlayabilecek olan temel araştırma çalışmaları büyük önem taşımaktadır.

Şirket kısa bir süre önce tarihinin en büyük yatırımını gerçekleştirmiştir. Graz Tıp Üniversitesi'nde, mikrobiyom araştırması alanında son derece inovatif dört proje yürütülecektir. Allergosan Enstitüsü bundan 20 yıl önce cesurca bir yola girmiştir. O dönemde probiyotik tıp, cevaplandırılmamış birçok soru içeren, genişce bir bölümü keşfedilmemiş bir alandı. Graz merkezli Allergosan Enstitüsü'nde bu konuda uzmanlaşılmaya ve mikrobiyom araştırmalarına yatırım yapılmaya başlandığında birçok eleştiriyle de karşılaşılmıştı. "Bazı kişiler bizim çıldırmış olduğumuzu söylediler. Zira ticari açıdan bakıldığında o dönemlerde bu alan hiç de umut verici gözükmüyordu. Fakat biz bu işe ticari amaçlarla değil, bu sayede birçok insana gerçekten yardımcı olabileceğimiz inancıyla giriştik. Bu sebeple OMNi-BiOTiC® ürünlerini geliştirmeye başladık", şeklinde ifade ediyor kuruluşundan beri Allergosan Enstitüsü'nün yöneticiliğini yürüten Mag. Frauwallner.

L’Istituto Allergosan è stato fondato nel 1991. Nel 1992 la Dott. Anita Frauwallner ha assunto la guida imponendo uno speciale approccio olistico. Ciò significa che la salute dell'individuo dipende fondamentalmente da una digestione sana. Partendo da questo presupposto, nel 1993 sono stati lanciati i primi probiotici, che andavano ad affiancarsi agli alimenti privi di allergeni e ai supplementi nutrizionali ortomolecolari. Inoltre, l’Istituto ha intensificato la sua attività di ricerca e in poco tempo i probiotici scientificamente testati sono diventati i fattori di successo dell’azienda.

İnovasyon ve sorumluluk

Bu cesur tutum halen sürdürülmektedir. Mag. Frauwallner, tüm şirketlerin inovatif kalmak için böyle cesurca bir tutuma ve ayrıca yüksek düzeyde sorumluluk bilincine sahip olması gerektiğine inanıyor: "Müşterilerimize ve çalışanlarımıza karşı büyük bir sorumluluğumuz var. İstihdam alanları korunmalı ve ürünlerin kalitesi garanti altına alınmalıdır. Müşterilerimizin birçoğu eşdeğer bir alternatifleri bulunmadığı için bizim ürünlerimizi almak zorundalar; bu sebeple tedarik güvenliğinin de sağlanması gerekmektedir. Gelecekte diğer ülkelerden de mümkün olduğunca çok insanın Allergosan Enstitüsü'nün sunduğu ürünlerin yüksek kalitesinden faydalanabilmesi için şirket yurt dışına açılmaya başlamıştır: "Ürünlerimiz oldukça büyük ilgi görüyor, çünkü neredeyse başka muadilleri yok", diye ifade ediyor Mag. Frauwallner memnuniyetle. Ancak şirketteki tüm bu değişimlere rağmen Allergosan Enstitüsü'nün sadık kaldığı bir çizgi var: "Bizim için en önemli şey, doğa ve bilim arasındaki yakın ilişkidir. Bizi ve ürünlerimizi farklı kılan unsur budur", şeklinde ifade ediyor Mag. Frauwallner memnuniyetle.

 

OMNi-BiOTiC® & OMNi-LOGiC®